Kitap edebiyatımızın ilk psikolojik eseridir bu sebeple okuduğumda bana bir şeyler katacağını düşüyordum ki öylede oldu.Ama,fakat,lakin ne yalan söyleyeyim kitap okumayı seven birisi değilim.Her zaman ki gibi bu kitabı okumak benim için bir işkenceden farksızdı.İşkence kelimesi yanlış anlaşılmasın sadece bu kitaba karşı olan duygum değil genel olarak kitaplara bakış açım bu (bunu buraya yazmam ne kadar doğru bilemedim sonuçta öğretmenim okuyacak :/).Nerede kalmıştık neyse işte kitabı güç bela bitirdim.Baştaki 100 sayfası abartmıyorum efsane zor anlaşılıyor genel olarak olay yok zaten en komik olanı ilk 20-30 sayfayı bir kaç defa okumuş olabilirim emin değilim hep nerede kaldığımı unutup sayfaya yeniden başladığımda çok oldu ne hikmetse sayfayı okuduğumu sayfanın sonuna doğru geldiğimde anlıyorum pek yararı olmuyor :)).Kitap klasik Türk filimi kıvamında seyrediyor.Ama olaylar başladığı an kitaba ısınmaya başladım yani okudukça okuyasım gelmese de kötünün iyisi başına göre bir hayli düzeliyor kitap.Bitirdikten sonra okuduğuna pişman olmuyorsun ama wow harika bi kitaptı herkese önermeliyimde olmuyor (kitaba baya giydirdim gibi geldi*_*).Okurken bazı yerlerde bazı karakterlerin yerine kendimi koymadım değil ben olsam ne yapardım falan dedim.Özellikle Necip ile Süreyya arasında kalan Suat'ın yerine kendimi koydum.Boşuna okumadığımı düşünüyorum en azından yeryüzünde okuyacağım kitap sayısından bir kitap daha eksildi... :)))) Şunu da atlamak istemem kitap sevmenin ,sevilmenin,aşık olmanın önemini de harika açıklamış.

Kitabı kişiler üzerinden yorumlamak istersem Süreyya kişisi hayattan sıkılmış ortamdan sıkılmış bir tip.Ama ben kendisine biraz ayar oldum fazla rahat en saçma bulduğum şey ise Suat o mutlu olsun diye ta babasından para isteyip yalı tutuyor beyefendi(süreyya'dan bahsediyorum) bir süre sonra onsuz gezmeye çıkmalar sandalla denize açılmalar falan.Bana biri bu kadar değer verse mutlu olmam için yalı falan tutsa dizinin dibinden ayrılmam ondaki rahatlığa bak.Böyle yaparsan ceza olarak Suat'ı kaybedersin diycem kadın yine kocasına ihanet etmeyi seçmiyo tamam başta hata yapmış olabilir ama kendimizi onun yerine koyarsak bi taraftan hiç ilgilenmeyen bir eş öbür taraftan kadın ruhundan anlayan seninle ilgilenen biri bunu doğru bulmasamda o an için Süreyya haketmiş gibi oluyor.En son zaten fiyasko Süreyya'nın yanan konağın içine girmeye cesaret edememesi hayır hani çok seviyodun o an Süreyya'nın her şeyi hak ettiğine gönülden inandım ama boş ana karakterler ölür kitap biter final üzücüydü ama yapcak birşey yok MEHMET RAUF böyle yazmış. KENDİSİNİ SAYGIYLA ANIYORUMM:))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder